“ÇOĞU BAYANDI!”
Fabrikayla ilgili daha önce şikayetlerin olduğunu söyleyen Düzgüner, "Burada yangın tüpü dahi yoktu. Burası 4 seneden fazla süredir faaliyet gösteriyor. Yetkiler, 'burada ruhsat var' diyor. Kimyasal olan fabrikaya nasıl ruhsat verilir? Ben burada oturuyorum. Aramız 5 metre. Kaç kişi çalışıyor; tam bilmiyorum. 'Yaşları küçük' diyorlar; çoğu bayandı. Mahalleden olanlar da var. Allah ailelerine sabır versin" diye konuştu.
“İÇERİDE İNSANLAR BAĞIRIYORDU!”
Düzgüner, "Adamı söndürdükten sonra fabrikanın yandığını fark ettim. Zaten içeriden çığlıklar yükselmeye başladı. İnsanlar içeride bağırıyordu. Fabrikanın içerisine girilecek bir durum yoktu; zaten ateş topuydu. Giriş-çıkış sadece buradandı. Patlama vardı; içeride de patlama oluyordu. İçerideki adam dışarı çıkamazdı. Kapının önü, araç değil; alev olduğu için insanlar çıkamadı. Geride insanlar bağırıyordu. Çıkmaları imkansızdı. Biz de giremedik; onlar da çıkamadı. Tek giriş-çıkış burası. Yangın küçük bir şey olmuş olsaydı, ben girip bir şeyler yapmaya çalışacaktım. Ama çok büyük yangın olduğu için bu sefer ben içeriden çıkamayacaktım. Ama insanların bağrışmasını sessizce izlemek, çok kötü bir şey" dedi.
(DHA)FOTOĞRAFLIArdacan UZUN-Erol POLAT-İsa ALMAÇAYIR/KOCAELİ,(DHA)