Son Gazeteci GENEL GÜLLÜ’NÜN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ TOPLUMDA NELERİ ORTAYA ÇIKARDI?

GÜLLÜ’NÜN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ TOPLUMDA NELERİ ORTAYA ÇIKARDI?

Sanatçı Güllü’nün şüpheli ölümü ile sonrası kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in tutuklanması günlerden beri gündemden düşmüyor.Güllü ile başlayan bir annenin kızı tarafından öldürülmesi toplumun bir çok kesiminde çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi.Bu tartışmalara,Çocuk ve Genç Psikiyartristi Prof.Dr.Veysi Çeri’de katıldı.

Okunma Süresi: 2 dk

Prof.Dr.Çeri,sosyal medya hesabı (X) üzerinden yaptığı açıklamada,toplumun ahlaki yapısındaki derin çağlağa işaret etti. Prof.Dr.Çeri mesajının devamında anne,baba ve çocuklar arasında açılan derin uçurumun nedenlerini ortaya koyarak,Artık okullarımızda sadece matematik ve fizik ile değil ahlaki ve insani değerleri de aşılayacak bir müfredat hazırlayalım.” ifadelerini kullandı.

PROF.DR.ÇERİ’DEN ÖNEMLİ UYARILAR

VE ÖNERİLER GELDİ!

Prof.Dr.Veysi Çeri’den dikkat çeken yazısı ise şöyle;“Güllü’nün acı verici ölümü ile ilgili bana çok fazla soru geliyor. Bu trajik cinayetle ilgili çok fazla psikolojik analiz yapılabilir, yapılmalı da belki... Ama ben yapmayacağım. Çünkü mesele artık bireysel bir patolojiyi aşmış durumda; toplumun ahlaki yapısındaki derin çatlağın bir diğer sınır çizgisi.

Bir evladın annesini –hayat veren, büyüten, koruyan o kutsal bağın merkezindeki kişiyi– öldürmesi iddiası, sadece bir aile trajedisi değil. Bu, nesiller boyu aktarılan değerlerin erozyonunun, saygının yok oluşunun, sadakatin maddiyatla değiş tokuş edilmesinin acı bir yansıması.

Eskiden aile, en güçlü kale idi. Anne-baba evladına "emir" değil, "örnek" olurdu; evlat da minnet ve hürmetle karşılık verirdi. Bugün ise bireysel özgürlük adına her sınır aşılıyor. "Benim hayatım, benim kurallarım" deniyor ama bu özgürlük, başkalarının hakkını çiğnemekle başlıyor. Anne "kontrolcü" diye etiketleniyor, evlat "bağımsız" diye pohpohlanıyor. Sonuç? Empati yok oluyor, ego şişiyor, sabır tükeniyor. Bunlar yetmez gibi Alkol, Uyuşturucu ve binbir türlü bağımlılık yapıcı madde ile aktivite gece gündüz romantize edilip gençlerin zihinlerine enjekte ediliyor.

Ahlak yozlaşması burada devreye giriyor: Maddi beklentiler ilişkileri zehirliyor. Miras kavgaları, mal mülk hesapları, "rahat etme" hayalleri... Sevgi ikinci plana düşüyor. Geleneksel değerler "eski moda" diye küçümseniyor; yerine tüketim kültürü, hızlı yaşam, anlık hazlar geliyor. Aile bağları zayıflıyor, yalnızlık artıyor ama kimse dönüp "Nerede hata yaptık?" demiyor.

Bu olay, bize şunu haykırıyor: Eğer empati, saygı, minnet, fedakârlık gibi temel değerleri yeniden inşa etmezsek, daha nice trajediler göreceğiz. Anne-evlat ilişkisi zehirlenirse, toplumun temeli çürür. Çocuklara "her şey senin hakkın" değil, "sorumluluk ve hürmet" öğretmek zorundayız.

Adalet er ya da geç tecelli eder. Ama asıl mesele, vicdanlarımızda tecelli etmesi. Toplum olarak ahlakımızı sorgulayalım ki, bir daha böyle acılar yaşanmasın.
Artık okullarımızda sadece matematik ve fizik ile değil ahlaki ve insani değerleri de aşılayacak bir müfredat hazırlayalım.
Daha geç olmadan!”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *