Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin yıl dönümü olan 8 Kasım Zafer Günü kapsamında Bakü’de düzenlenen törende konuştu. Erdoğan’ı, Haydar Aliyev Uluslararası Havalimanı’nda Azerbaycan Başbakan Birinci Yardımcısı Yagub Eyyubov, Dışişleri Bakan Yardımcısı Samir Şerifov ve Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün karşıladı.
Törene, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de katıldı. Erdoğan’ın yanında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve İletişim Başkanı Burhanettin Duran da yer aldı.
“KARABAĞ’IN HER ADIMI
TARİHE ALTIN HARFLERLE YAZILDI”
Bakü’deki törende Azerbaycan askerleriyle omuz omuza duran Türk askerlerine dikkat çeken Erdoğan, “Şehitlerimizin birbirine karışan kanlarının üzerinde yükselen hürriyet sancağı, Karabağ’ın dört bir yanında şanla, şerefle dalgalanıyor.” dedi. Cumhurbaşkanı, Karabağ zaferinin sadece Azerbaycan için değil Türk dünyasının tamamı için bir onur vesilesi olduğunu vurguladı.
“BARIŞ VE GÜVEN ORTAMI GÜÇLENEREK SÜRECEK”
Erdoğan konuşmasında, İlham Aliyev’in kararlı liderliği sayesinde 30 yıllık işgalin son bulduğunu hatırlatarak, “Allah’a hamdolsun bugün Laçin’den Şuşa’ya, Zengilan’dan Hankendi’ne kadar Karabağ’ın her karışında huzur, kalkınma ve refah var” dedi.Cumhurbaşkanı ayrıca, bu zaferin Kafkasya’da kalıcı barışın önünü açtığını ifade etti: “Biz ne kin tutarız ne de geçmişteki acıların yeniden yaşanmasına izin veririz. Bu zafer, Kafkasya’da barışa giden yolun kilometre taşıdır.”
TÜRK DÜNYASINA BİRLİK MESAJI
Konuşmasında Türk Devletleri Teşkilatı’na da değinen Erdoğan, “Bugün burada sadece Azerbaycan değil, tüm Türk dünyası bizimle aynı sevinci paylaşıyor. Cenab-ı Allah, Azerbaycan’ı ve Türk dünyasını nice zaferlere kavuştursun” diyerek birlik mesajı verdi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
"Aziz kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, Pakistan Başbakanı Sayın Şahbaz Şerif, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin kahraman mensupları, Azerbaycanlı gardaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Zafer günümüzün beşinci yıl dönümünde sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. İlham Aliyev kardeşim, nazik daveti için şükranlarımı sunuyorum. Sizlere, Türkiye’deki gardaşlarınızın selamlarını getirdim. Sizlere 86 milyonun en samimi muhabbetlerini getirdim.
Bu gurur günümüzde inanıyorum ki şu anda Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki kardeşlerimiz de bizimle aynı coşkuyu yaşıyor. Zaferimiz kutlu olsun! Cenab-ı Allah, Azerbaycan’ı ve Türk dünyasını nice zaferlere kavuştursun. Azerbaycan’ın sevincini paylaşan Pakistan Başbakanı Şahbaz kardeşim başta olmak üzere bugün aramızda olan dost ülkelerden tüm temsilcilere teşekkür ediyorum.
Kardeşlerim, bugün hep beraber 30 yıllık işgali sonlandıran muhteşem ve muazzam bir zaferin beşinci yıl dönümünü kutluyoruz. Vatan Muharebesi’nde toprağa düşen tüm şehitlerimizi, Azerbaycan’ın yiğit evlatlarını bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, mekanlarını inşallah cennet eylesin.
Azerbaycan edebiyatının sembol isimlerinden Mehmet Araz, Azerbaycan Türkünün vatan aşkını şöyle anlatıyordu:
“Bugün gerek her anımız vatan desin.
Kılıcımız, kalkanımız vatan desin.
Ölenlerin yerine kalanımız vatan desin.
Vatan desin kalbimizin her duygusu, her vurgusu vatan desin.
Farkı yoktur harda olak, zamanımız, mekanımız vatan desin.”
Kalpleri her seferinde “Vatan” diye çarpan kahraman gazilerimize minnet duygularımı ifade ediyor, Yüce Allah onlardan razı olsun diyorum. Hayatları pahasına verdikleri destansı mücadeleyle 30 yıllık işgali sona erdiren Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin tüm mensuplarını bir kez daha tebrik ediyorum. Aynı şekilde bu büyük zaferin mimarı ve lideri olan İlham Aliyev kardeşimi canıgönülden tebrik ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum.
Bilmenizi isterim ki Karabağ’ın azatlığa kavuşması sadece Azerbaycan için değil, Türk dünyası için de büyük bir gurur vesilesidir. Azerbaycan ordusunun Karabağ toprağında attığı her adım, istiklal ve izzet uğruna dökülen her damla kan, Türk dünyasının tarihinde birer şeref nişanesi olarak ortak tarihimize altın harflerle yazılmıştır.
Bugün burada Azerbaycan askeri, Türkiye’den gelen asker kardeşleriyle omuz omuza, yan yanalar. Askerlerimize baktıkça iki devlet, tek millet şiarının ne demek olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Şehitlerimizin birbirine karışan kanlarının üzerinde yükselen hürriyet sancağı, Karabağ’ın dört bir yanında şanla, şerefle, gururla dalgalanıyor.
Biliyorsunuz, bundan 45 gün önce aslen Karabağlı olan büyük bir şairimizi rahmet-i Rahman’a uğurladık. Merhum Yavuz Bülent Bakiler, Karabağ’a olan hasretini şu mısralarla dile getirmişti:
"Toprağına bayraklarla girebilirim.
Kara sevdalılar gibi hasretim Karabağ’a.
Uğruna ölebilirim.
Bir gün biterse her şey Karabağ’ı görmeden,
İstemem bandolar, büyük çelenkler.
Allah’ım, ruhuma biraz sükûn ver.
Üstüme okunmuş birkaç avuç mübarek Karabağ toprağından serpilse yeter."
Yıllarca şairler Karabağ için işte böyle özlem dolu şiirler yazmıştı. İlham kardeşimin dirayetli liderliği altında Azerbaycan ordusu Karabağ’ı işgalden kurtararak gönüllerdeki 30 yıllık bu yangını da söndürdü. Allah’a hamdolsun, bugün Laçin’den Şuşa’ya, Zengilan’dan Hankendi’ne, Hocalı’dan Fuzuli’ye kadar Karabağ’ın her karışında huzur var, kalkınma var, barış, refah ve özgürlük var. İnşallah bu barış ve güven iklimi daha da güçlenmeye devam edecek.
Değerli dostlarım, kıymetli misafirler, Karabağ Zaferi, vicdanları kanatan büyük bir adaletsizliği sonlandırmakla kalmadı. Aynı zamanda bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını araladı. Vatan Muharebesi, Asya ve Avrupa’daki jeopolitik dengeleri de değiştirdi. Biz ne kin tutarız ne de geçmişteki acıların tekrar yaşanmasına izin veririz. Dolayısıyla bu zaferi bir son olarak değil, Kafkasya’da kalıcı barışa giden yolun kilometre taşı olarak görüyoruz.
KAYNAK:www.superhaber.com
